Almanya’daki seyahatler
Bu yazıda Adolf Hitler’in iktidara gelişi, İkinci Dünya Savaşı ile ilgili bilgiler, Almanların ilk toplama kampı olan Dachau Toplama kampıyla ilgili bilgiler, izlenimler ve fotoğraflar göreceksiniz.
”Hayat Güzeldir”, ”Schindler’in Listesi”, ”Piyanist” filmlerini bilirsiniz. Kaç kez izledim bilmem ama izlerken içimize bu kadar dokunan, gerçek olduğunu bildiğimiz için çoğu yerinde gözlerimizi dolduran filmlerdir bunlar. Toplama kampları da, bu filmlerden aşina olduğumuz, tarih severlerin kitaplardan belgesellerden bildiği, tüm bu acıların yaşandığı asıl yerler olarak hem merak ettiğimiz hem de gidip gitmemek konusunda kararsız kaldığımız yerlerdi. Geziden döndükten sonra söyleyebilirim ki evet, moral bozucu bir gün oldu.
‘Arbeit Macht Frei’ – ‘Çalışmak Özgürleştirir‘
Böyle yazıyor Dachau Toplama Kampının giriş kapısında. Tabi bu, buraya getirilen insanlara ve tüm dünyaya söylenen koca bir yalan. Dachau ve Dachau örnek alınarak yapılan tüm toplama kampları ağır insanlık suçlarının işlendiği yerler. Ancak kampların kuruluşuna gelmeden Almanya’da durumlar nasıl bu noktaya gelmiş, biraz ondan bahsetmek istiyorum.
Dachau Toplama Kampına Gitmeden..
1. Dünya Savaşı Sonrası Almanya
Almanya Birinci Dünya Savaşı’ndan büyük bir mağlubiyetle ayrıldı. Topraklarının bir kısmını kaybetti, ağır savaş tazminatları ödemek zorunda bırakıldı. Nüfusunun yaklaşık %10’unu savaşta kaybetti. Üstelik Versailles Antlaşması’yla top, silah, denizaltı üretmesi yasaklandı, ordusunun sadece hafif silahlı 100.000 kişiden oluşturulması kabul ettirildi. Ekonomik olarak zor günler geçiren Almanya’da enflasyon her geçen gün artmaya başladı.
Nazi Partisi tam bu zamanlarda 1920 – 1924 yıllarında teşkilatlanıp adını duyurmaya başlamıştı. 1924 seçimlerinde istediği kadar büyük bir etki yaratamamış olsalar da meclise girmeyi başarmışlardı.

1929 Büyük Buhranı
1929 yılına kadar Alman ekonomisi biraz düzelmiş, hükümet enflasyonu bir nebze düşürmeyi başarmıştı ki 1929’da küresel Büyük Buhran patlak verdi. En çok etkilenen ülkelerden biri olan Almanya’da üretim hızla düşüp iflaslar yayılmaya başlayınca işsizlik azımsanamayacak kadar arttı, insanlar açlıkla başa çıkmak zorunda bırakıldı.

Adolf Hitler’in Yükselişi
Yılmış ve bezmiş halk artık bir çıkış yolu arıyordu ve Adolf Hitler bu fırsatı oldukça iyi kullandı. Zaten bezmiş olan halka onların duymak istediklerini söyledi. Adolf Hitler’e göre Almanya’nın bu durumundan iç ve dış düşmanlar sorumluydu ve bu kişiler cezalandırılmalıydı. Adolf Hitler seçim propagandalarında oldukça iyiydi ve oylarını günbegün arttırıyordu.

Adolf Hitler’in İktidara Gelişi
Nazi partisi nihayetinde 1932 seçimlerinde %37 oranında oy alarak meclisteki çoğunluğu elde etti ancak bu tek başına iktidar olması için yeterli değildi. Erken seçime gidildi ancak yine istenen sonuç elde edilemedi. Koalisyon kurulamadı ve azınlık hükümetleri ile bir şekilde yönetim sağlanmaya çalışıldı ancak halk bir an önce ekonomiye dair yeni politikalar ve önlemler bekliyordu.Hal böyleyken bazı önderler de çıkışı Nazi Partisinde bularak açıkça desteklerini verdiler. 1933 yılında Adolf Hitler resmen Şansölye yani Başbakan olarak atandı. 2 ay sonra yapılacak olan erken seçime devletin bütün imkanlarını kullanarak, diğer partileri de elinden geldiğince susturarak hazırlandı.

Reichstag Yangını
Tarihteki büyük dönüm noktalarından biri olan bu yangın seçimlerden bir hafta önce meydana geldi. Alman parlamentosu Reichstag, kundaklama sonucu kullanılamaz hale getirildi. Bunu fırsat bilen hükümet bir kararname yayınlayarak olağanüstü hal ilan etti. Şüpheli gördüğü herkesi süresiz gözaltına alabileceği bu kararname ile çalışma kamplarının önü açılmış oldu.
DACHAU TOPLAMA KAMPI
Dachau çalışma kampı işte böyle bir ortamda 1933 yılında kuruldu. Burasının diğer kamplara göre en önemli farkı diğer kampları oluşturmak için kullanılan model toplama kampı olmasıydı. Öyle ki diğer çalışma kampları Dachau örnek alınarak tasarlanıyordu. Yönetim konusuna gelince de Dachau kampında işlerin nasıl yürüdüğünü öğrenen yöneticiler diğer büyük kamplara tayin(!) ediliyorlardı ki Dachau’da sağlanan düzen ve disiplin diğer kamplarda da sağlanabilsin.
Sanmayın ki Dachau çalışma kampına sadece Yahudiler getirildi. Başlarda tutuklu listesini büyük bir tehdit olarak görülen Komünistler, sosyal demokratlar oluşturuyordu. Sonrasında devlet adamları, din adamları ve arı ırkı yaratmak için tüm Yahudiler.

Dachau Toplama Kampına Ulaşım
Bu toplama kampı Münih’in yakınlarında yer alıyor. Münih merkez istasyondan 1 saatten kısa sürede buraya ulaşabilirsiniz. Münih metro hatlarından S2 ile Dachau durağında inmeniz gerekiyor. Yaklaşık 20dk. sürecek bu yolculuktan sonra 726 no’lu otobüse geçmelisiniz. Bu otobüs sizi kampın önüne kadar götürecek.
Kış soğuklarını göz önüne alarak havaların yağmursuz ve soğuk olmadığı günlerde buraya gitmek isteyebilirsiniz. Söz konusu Münih olunca yazın diyemiyorum ne yazık ki yaz günlerinin tamamı yağmursuz ve sıcak geçmiyor.
Gittiğinizde göreceksiniz, ziyaretçisi fazla. Ama aynı zamanda Alman okulları buraya öğrencileri de getiriyor. Bunun en azından tarihin tekrarlanmaması açısından önemli olduğunu düşünüyorum.
Dachau Toplama Kampı’nda Neler Göreceksiniz?
- Kampa ulaştığınızda içeri girmeden sol tarafta sesli rehberleri alabileceğiniz bir alan var. Onun dışında kampa giriş için ekstra bir ücret alınmıyor. Kampı rehber eşliğinde de gezebilirsiniz. İngilizce ve Almanca anlatan rehberler var. Ancak bunlar saatli rehberler. Bunlara katılmak isterseniz buradan saatleri kontrol edebilirsiniz. Eğer tek başınıza geldiyseniz ve bizim gibi rehber saatini de kaçırdıysanız kesinlikle sesli rehber almanızı tavsiye ederim. Burada Türkçe seçeneği de var, ücreti 4 euro civarı. Gezdiğiniz yerlerde yaşananları anlamak için çok önemli.
- Sesli rehberleri aldıktan sonra kampa doğru yol almaya başlıyoruz. Yıllar önce buralarda hiç bu çirkinlikler yaşanmamış gibi 2 yanı ağaç yemyeşil bir yoldan geçiyoruz. Ara ara kenarlarda sizi kampla ilgili bilgilendirecek levhalar ve resimler göreceksiniz.
- Kapıdan kampa girdiğinizde hemen önünüzde apaçık koca bir alan olacak. Sağ tarafta şu anda müze olan kısım ve hapishane, sol tarafta ise önceki haline göre birebir yapılmış 2 koğuş olacak. Bu koskoca açık alan toplama kampındakilerin her sabah ve her akşam, her hava şartında yaklaşık 1 saat sayım için beklediği alan. Bazı zamanlar sayım için burada ölüler de durmak zorundaydı. Eğer olması gereken sayıdan daha az sayı çıkarsa buradaki bekleme süresi bir kaç saati buluyordu. Böyle durumlarda güçsüz düşüp bayılanlara diğerlerinin yardım etmesi yasaktı. Burada, hasta tutukluların çoğunun, hava koşullarından dolayı beklerken öldüğü söyleniyor.

- 7 gözlem kulesi ve elektrikli tellerle çevrili bu kamptan kaçış çok zor neredeyse imkansız.
- Savaş zamanında insanlar silah yapımı, yol yapımı, bina yapımı gibi işlerde acımasızca ve zor şartlarda çalıştırıldı.
- Kampta bunlar yaşanırken kamp yöneticileri ve hükümet, tepki toplamamak için yalan üstüne yalan uydurdular. Buradaki insanları halka birer böcek, kurtulunması gereken haşaratlar olarak gösteriyorlardı. Bir bakıma kötü insanları ‘yola getirme’ ve topluma yeniden kazandırma kampıydı. Halkı kandırmak için ise kamp fotoğrafları yayınlıyorlardı. Öyle ki bu fotoğraflarda kamptakiler bilerek yukarıdan fotoğraflanıyor, bakanda aşağılama hissi uyandırıyordu.
- Dachau ilk kamptı. Ancak Dachau çevresinde bir çok alt kamp bulunuyordu.
- Kampa getirilenler kayıt edilmek için binaya sokulduğunda fotoğraf, kimlik gibi özel eşyalarını teslim edip, tamamen çıplak, kayıt olmayı bekliyorlardı.
Dachau Toplama Kampında Hayat
- 23 Türk de bu kampta hayatını kaybedenler arasındaydı.
- Kampa getirilenler arasında da bir hiyerarşi söz konusuydu. Herkes aynı formaları giymek zorundayken insanları birbirinden ayırt edecek bazı işaretler de elbiselerine dikiliyordu. Eş cinseller için pembe, asosyaller için siyah gibi.
- Hapishane olarak kullanılan kısımda, burada bir süre kalıp kurtulmuş olanların sözlerinden alıntılar vardı. Bu sözlerden birinde şöyle yazıyordu: ”Sadece 4 günde bir kez sıcak yemek, onun dışında su ve biraz ekmek veriliyor. Yemek içinse sadece kap ve kaşık, başka hiç bir şey yok. Çatal yok, bıçak yok, temizlik için hiç bir şey yok. Yok yok!”
- Önceden yapılan koğuşların tamamı yıkılmış. Sadece 2’si ziyaretçiler için önceki haline uygun inşa edilmiş. Yıllar önce burayı gezmiş olan bir tanıdığımız önceden odaların kirli, yağlı ve kötü koktuğundan bahsetmişti.
- Koğuşlarda ranzalar 3 katlı. Her bir yatağın yanında banyo eşyalarının asılması için ufak bir çengel var.
- Koğuşlarda yatakların yanında masa ve sıralar var. Tabi burası bu koğuşta kalanlara göre çok yetersiz. Yemek yerken yataklara oturmak yasak olduğundan, oturacak yeterli yer de olmadığından çoğu kişi yemeğini ayakta yemek zorunda kalıyordu.
- Başlarda kampın kapasitesi 6.000 kişi olarak düşünülmüş, öyle tasarlanmış. Ancak tutuklu sayılarının 30.000’e ulaştığı bile oluyordu (neredeyse bir yatağa 8 kişi!!)
- Sabah ‘Kalk’ emriyle beraber aynı anda uyanıp bir dizi kurallara göre yatak ve çarşaflarını düzenlemeleri gerekiyordu. Tuvaletler ise tabi ki bu kadar insana yetmiyordu.
Dachau Toplama Kampı Krematoryum
- Barakalara yerleştirilen insanlar da bir hiyerarşiye göre yerleştiriliyordu. Alman olup suçlu olanlar ön barakalara, Yahudiler en arka barakalara gibi.
- Buradakiler arasında din adamları da olduğundan içeride bir kilise de var.
- Alanın arkasına doğru Krematorium binaları var. Önce 2 tane fırın varken, yeni bir binaya 4 fırın daha yapılıyor. Tabi bu fırın binalarını kim yapıyor dersiniz? Tabi ki burada çalıştırılan insanlar.
- Buradaki Gaz odasının kullanılmadığı en azından bu yolla çok insanın öldürülmediği söyleniyor. Bu konudaki suçlamalar kabul edilmiyor.
- Burası büyük insanlık suçlarının işlendiği yerler. Bilimsel deneylerde bile burada çalıştırılan insanlar kullanılıyor. Herhangi bir uçak kazasında pilotun soğuk suda hipotermi geçirme deneyi için yaklaşık 60, düşük basınç deneyi içinse 70 kişi ölüyor mesela.
- Kampta resmi olarak 30.000 kişinin öldüğü biliniyor. Ama tabi ki kayıtlara yansımayanlarla birlikte tam bir cinayet kampı olduğu kesin.
Dachau Toplama Kampından Sonrası
- 1945 yılında Amerikalılar kampa geldiğinde yaklaşık 2000 cesetle karşılaşıyorlar. Hastalıktan ve kötü şartlardan bir o kadar kişi de kurtarıldıktan sonra ölüyor.
- Bir tutuklu burası için şöyle demiş: ”Tanrı’nın olmadığı yer.”
- Kampta burada ölenler anısına bir çok anıt var. Anıtlar arasında kimliği bilinmeyen bir tutuklunun küllerinin saklandığı bir mezar da göreceksiniz.
Yazımızı beğendiyseniz ve faydalı bulduysanız sosyal medyada paylaşıp bize destek olabilirsiniz. Yeni yazılardan haberdar olmak için aşağıdaki adreslerden bizi takip edebilirsiniz.
Instagram: gezigunluklerimiz
Facebook: gezigunluklerimiz