‘Budapeşte gezi rehberi’nde, Budapeşte’ye ulaşım, Budapeşte’de Gezilecek Yerler, Budapeşte’de konaklama, Budapeşte ile ilgili tarihi bilgiler bulacaksınız.
Çoğu Budapeşte Gezi rehberinde Budapeşte ‘Avrupa’nın uyumak bilmez çocuğu’ olarak anlatılır. Evet Budapeşte uyumak bilmez, renklidir, canlıdır. Ancak eğlencenin ötesinde burada tarihi merak ettiren bir doku vardır.
Gezdiğimiz şehri anlamanın yolu orasının tarihini en azından kabaca biliyor olmaktan geçer. Budapeşte, gitmeden önce ne kadar araştırırsanız araştırın, gezerken her sokağında ‘burada neler yaşandı acaba’ diye düşündüren bir şehir. İkinci Dünya Savaşı ve sonrasının izleri hala üzerinde. Giden Yahudilerin ardında kalan viran evleri, mağazaları olduğu gibi kabullenip konsept kafeler, barlar yaparak ‘Ruin Bar’ kavramını hayatımıza sokacak şehir belki de sadece Budapeşte olabilir.
Budapeşte’de Türk mutfağına yakın lezzetler, cana yakın insanlar, bence biraz da İstanbul’dan bir şeyler bulacaksınız. O zaman schengenleri hazırlayın, Budapeşte’yi keşfediyoruz!
Budapeşte şehri genellikle Prag ve Viyana şehirleriyle birleştirilip Orta Avrupa turu yapılıyor. Prag Gezi Rehberi için şuraya, Viyana gezi rehberi için şuraya tıklayabilirsiniz.
Budapeşte Gezi Rehberi: BUDAPEŞTE’YE GİTMEDEN…
Budapeşte Macaristan’in başkenti. Avrupa Birliği içerisinde ancak Euro kullanılmıyor. Para birimleri Forint. 1 euro 315 forint gibi düşünülebilir. Hava alanlarında ve terminallerde sadece şehre gidecek kadar para bozdurup, merkezdeki döviz bürolarını kullanabilirsiniz. Hava alanlarına göre her zaman daha ucuz.
150 yıl kadar Osmanlı hakimiyetinde kalan Macaristan’da, tarihi yapı olarak hamamlar dışında Osmanlı’dan izler görmek pek mümkün değil. Zaten şehir İkinci Dünya Savaşı’nda çok darbe almış. Ama çok sevdikleri paprika, nam-i diğer kırmızı biber Osmanlı’dan kalma. Tarih derslerinden hatırladığımız meşhur Karlofça Antlaşması ile de Macaristan Osmanlı topraklarından ayrılıyor. Bu kez Avusturya-Macaristan imparatorluğu kuruluyor ve ülke Habsburg hanedanlığının yönetimi altına giriyor. Yakin geçmişe baktığımızda önce Naziler tarafından işgal ediliyor, sonra da Soyvetler birliği gölgesinde komünist dönem başlıyor ve 1991 yılına kadar Sovyet yönetiminde devam ediyor. Anlayacağınız Macaristan toprakları tarih boyunca pek durulmuşa benzemiyor.
Budapeşte Gezi Rehberi: BUDAPEŞTE’YE ULAŞIM
Türkiye’den gelecek olanlar için güzel haber. Budapeşte’ye direkt uçuşla 2 saatte varabilirsiniz. Eğer Avrupa’nın bir başka şehrinden buraya gelecekseniz, tren veya otobüs düşünebilirsiniz. Biz Viyana’dan Budapeşte’ye 3 saatlik bir otobüs yolculuğuyla vardık. Otobüs garına vardıktan sonra metroya atlayıp otelimize yakın bir durağa gitmeye çalıştık. Gittiğimiz tarihlerde metronun bir kısmında çalışma vardı. Bence gitmeden önce alternatif yolları kontrol etmekte fayda var.
Metro demişken Budapeşte metrosu Londra’dan sonra dünyanın en eski 2. metrosu. Bu nedenle şehri yürüyerek keşfetmeyi seviyor olsanız bile bu metroları ve durakları görmek isteyebilirsiniz.
Budapeşte Gezi Rehberi: BUDAPEŞTE’DE KONAKLAMA
Tuna Nehri Budapeşte’yi, Buda ve Peşte olarak ikiye ayırıyor. Buda bölgesi Kalenin bulunduğu genelde Budapeşte’nin zengin kesiminin yasadığı kısım. Otel tutmak için Peşte tarafını tercih etmek isteyebilirsiniz çünkü gezmek istediğiniz çoğu yer Peşte tarafında kalıyor. Biz konum olarak çok memnun kaldığımız Elvis Guesthouse’da kaldık. Kendileriyle hiçbir anlaşmamız yok, yardımcı olmak için linklerini aşağıya bırakıyorum:) Beğendiğiniz bir otelle konum karşılaştırması da yapabilirsiniz.
BUDAPEŞTE GEZİLECEK YERLER
Biz rotamızı, otelimize yakın yerleri birleştirerek aşağıdaki sırayla oluşturduk. Ben de 3 gün geçirdiğimiz Budapeşte’deki birbirine yakın yerleri aşağıdaki gibi sırayla anlatmaya çalıştım.
1) Central Market Hall
Burası sadece turistlere özgü bir yer değil. Yerel halkın et, peynir, sebze, meyve gibi ihtiyaçlarını karşıladığı kocaman 2 katlı kapalı bir pazar. Macarların mutfağında neler pişiyor merak edenler burayı kesin görmeliler. Sıra sıra dizilmiş satıcıların reyonlarına bir göz atabilir, paprikanın Macar mutfağındaki önemine bir kez de burada şaşırabilirsiniz. Hediyelik paprikalar bile vardı!
Paprikayı hediyeden saymayanları bu pazarın ikinci katına alalım çünkü burada geleneksel Macar el sanatları ve kıyafetlerine dair sayısız şey bulabilirsiniz. Magnet ve kupayla idare edenleri de unutmamışlar, sanırım şehrin en ucuz magnet ve bu tarz hediyelikleri bu pazardaydı.
2) Liberty Bridge (Özgürlük Köprüsü- Yeşil Köprü)
Central Market Hall’dan çıktığınızda hemen solunuzda Tuna Nehri’nin kaldığını göreceksiniz. Burada Buda ile Peşte’yi birbirine bağlayan Özgürlük Köprüsü var. Köprü 1898 yılında trafiğe açıldığında asıl ismi Francis Joseph köprüsüymüş. Ancak İkinci Dünya Savaşı sırasında köprü hasara uğramış. Yeniden yapımından sonra da 1946 yılında adı Özgürlük Köprüsü olarak değiştirilmiş. Burayı hem gündüz hem de gece ziyaret ettik, ikisinde de ayrı güzeldi. Fotoğraf çekmek için şehirdeki ideal noktalardan da biri. Bu köprü Budapeşte’deki en kısa köprü olduğundan yürüyerek kısa sürede Buda tarafına geçebilirsiniz.
3) Cave Church (Mağara Kilisesi)
Köprüden karşıya geçtiğinizde Gellert Tepesinin hemen altına, Gellert Meydanına varıyorsunuz. Meydanın sol tarafında şehrin en ünlü hamamlarından Gellert Hamamı ve Otel’i yer alıyor. Meydanın sağ tarafında Gellert Tepesi’nin içindeki mağaralardan birine yapılmış bir kilise karşılıyor sizi. Bu kilise tarihi bir kilise değil, 1926 yılında kuruluyor. 1920’lerde kayıplarından dolayı büyük acılar yaşayan Macarlar dua etmek için Fransa’daki Maria mağara kilisesine gidiyorlar ve aynısını Budapeşte’de de yapıyorlar. İçeri girip mağarayı ve kiliseyi görmek isterseniz biletle birlikte İngilizce sesli rehberde veriliyor.
4) Gellert Tepesi ve Ozgurluk Aniti
Özgürlük Anıtı sadece New York’ta mı sanmıştınız, bir özgürlük anıtı da Budapeşte’de var. Buradaki anıtın hikayesi de bayağı ilginç. Anıt önce, şehri Nazilerden kurtarmanın şerefine Sovyet güçleri tarafından dikiliyor. Komünizm sona erdiğinde, komünizm yıllarında yapılan çoğu heykel yıkılırken, Macarlar bu heykele kıyamıyorlar. Heykeli de komünizmden arındırmak için ıslak bir battaniyeyle örtüp başında 3 gece dualar ediyorlar. Şimdi ise özgürlüklerinin bir simgesi.
Buraya ulaşmak için tarihi mağara kilisesinin arka tarafından 15 20 dakikalık bir yürüyüşle (buna ufak bir tırmanış da diyebiliriz) tepeye çıkıp hem Budapeşte’yi burada tepeden görebilir hem de özgürlük anıtına yakından bakabilirsiniz. Tepeye çıkarken Özgürlük Anıtı, Tuna Nehri ve Peşte tarafı manzarası bir harika. Burada manzara gören banklardan birini kapıp 5-10 dakikada olsa şehre tepeden bakmanın tadını çıkarın ve bol bol fotoğraf çekin.
5) Buda Kale Bölgesi
Bu bölgede gezebileceğimiz birden fazla yer var o nedenle bölgenin tamamında neler olduğunu tek bir başlıkla açıklamak daha kolay olacak.
-Budapeşte Tarihi Müzesi: Budapeşte tarihini yakından öğrenmek istiyorsanız, bu müze tam sizlik. Budapest Card ile ücretsiz girebilirsiniz. Müze ile ilgili detaylı bilgiler için burası faydalı olacaktır.
-Macaristan Ulusal Galerisi: Burası kalıcı ve geçici sergilerin olduğu, aynı zamanda ulusal ve uluslar eserleri görebileceğiniz güzel sanatlar müzesi olan bir galeri. Sergiler, açılış kapanış saatleri ve biletlerle ilgili güncel bilgiler için buraya tık tık.
-Balıkçı Tabyası: Burası ve Parlamento Binasını izleyebilmek, güzel de fotoğraflar çekmek için şehrin en güzel yerlerinden biri. Ancak manzarası bir yana biz yapının kendisini de çok beğendik. Burası 19.yy’da inşa edilmiş. Çoğu balkonu ücretsiz, ancak ücret ödeyip çıkabileceğiniz ufak kuleler de var. Çok yüksek kuleler olmadığı için bence buralara çıkmaya pek gerek yok. Toplam 7 tane ufak kulesi var, 895 yılında burayı bulan 7 kabileyi temsilen. Burada dinlenip, manzaraya karşı kahve içebileceğiniz bir de cafe var. Cafeden beklentileri çok yükseltmeden kahve içilip dinlenilebilir. Daha detaylı bilgiler için kendi sitesi şurada..
-Matthias Kilisesi: Tepeye çıkar çıkmaz çatısıyla kalbimizi çalan kilise. Buraya geldiğimizde kilise kapanmıştı ve içini göremedik. Gotik mimari ve renkli çatısı kesinlikle etkileyici. Balıkçı tabyasının hemen arkasında.
Buraya kadar çıkmışken tepenin arka taraflarına doğru yürüyüp evlere ve sokaklara bir göz atın derim. Buda’nın Peşte tarafından farkını bir kez de buradaki yapıların farklılığıyla anlıyorsunuz. Buralarda bir de geçmişte, önce nükleer sığınak olan sonrasında hastaneye çevrilen Hospital In the Rock müzesi var. Her saat başı turlar başlıyor ve turlar yaklaşık 1 saat sürüyor. Gezmeyi düşünürseniz zamanı ayarlayıp gitmekte fayda var. Biz 5 dk ile bir önce turu kaçırdığımızdan bir saat sonraki turu önerdiler, burayı bir sonraki Budapeşte gezimize bıraktık 🙂
Buradan sonra artık çok yakınında olduğumuz Peşte tarafındaki parlamento binasını Buda tarafından seyretmek için tepeden aşağılara inmeye başlıyoruz. Tepeye çıkmak veya tepeden inmek için Teleferik var, kullanılabilir. Biz tabi ki yürümeyi tercih ediyoruz.
6) Budapeşte Parlamento Binası
Macaristan’ın en büyük, Budapeşte’nin de en uzun yapısı olan bu bina Macaristan’ın millet meclisi olarak kullanılıyor. Millet meclisinde resmi toplantılar olmadığı zamanlarda rehberli turlar düzenleniyormuş, bunlara katılarak yapının içi gezilebilirmiş. Bu geziler yaklaşık olarak 45 dk. sürüyormuş. Eğer turlara katılmak isterseniz bu siteden online bilet alabilirsiniz. Avrupa Birliği vatandaşları indirimli bilet alabiliyorlarmış..
Burada uzunca bir süre geçirip atlamalı zıplamalı, hüzünle nehire bakmalı vs. çekebileceğimiz her türlü fotoğrafı çekiyoruz. Küçük bir not: Gece fotoğrafları için her zaman tripot!
Tepeden geldiğimiz yolu bu kez nehir kenarından yürüyerek Chain Bridge’e doğru yürüyoruz.
7) Chain Bridge – Zincir Köprü
Ben rotamıza göre liste hazırladığımdan burası yukarılarda yerini alamadı ancak burası Budapeşte’nin sembollerinden bir tanesi. Buda ve Peşte bölgesini birbirine bağlayan ilk taş köprü burasıymış. Köprü ayaklarındaki aslan heykelleriyle ilgili de aslanların dillerinin unutulduğu ve bu nedenle mimarının intihar ettiği gibi asılsız rivayetler dolanıyor. Dilleri orada sadece aşağıdan görünmüyor 🙂
8) St. Stephen’s Bazilikası
Avrupa’da şehir gezisi yapıyorsanız, çoğu şehir nehir kenarına kurulduğundan köprüleri gezersiniz. Tabi ki tarihi bir kalesi vardır, kaleye çıkarsınız. Genelde şehrin tam ortasına kurulmuş Gotik tarzda kiliseler vardır, içlerini turlarsınız. Bu 3’ü olmazsa olmazdır. St. Stephen’s Bazilikası’da Chain Bridge’den Peşte tarafına geçip dümdüz yürüdüğümüzde karşımıza çıkıyor. Buraya geldiğimizde saat geç olduğundan kilise kapalıydı. Ancak ertesi gün açık yakalayabildik, şansımıza içeride bir de ayin vardı. Kiliseye giriş ücretsiz. Çıktığım tepeler yetmedi, burada da şehri tepeden izleyeceğim diyorsanız, kilisenin tepesine çıkılabilir. Buraya çıkış ücretli.
9) House of Terror
Burası Macaristan’ın Nazi işgallerinden ve Sovyet rejiminden nasıl etkilendiğini, bu tarihlerde ülkedeki durumu ve Macarların hayatlarında neler değiştiğini anlatan bir müze. Geçmişte nazi işgalinde ve komünizm döneminde bazı yöneticiler tarafından kullanılmış, alt katında da tutuklulara işkenceler edilen bir hapishane var.
Avrupa’daki bir çok ülke gibi Macaristan’da bu işgallerden ağır bir biçimde etkilenmiş. Ancak yaşanılanların bu kadar vurucu anlatıldığı başka bir müze daha gezmedim. Gerçek videolarla, şehrin işgallerde nasıl yıkıldığı, bir gün önce gezdiğimiz Chain Bridge’ın yarısının nasıl sular altında kaldığı, kısacası insanın insana yaptığının saklamadan gizlemeden anlatıldığı bir müze. Burası bir kaç saat ayrılıp kesinlikle gezilmeli.
Fiyat ve ziyaret saatleri ile ilgili resmi internet sitesini şuradan kontrol edebilirsiniz.
10) Andrassy Avenue (Andrássy út)
Terör müzesinin de üzerinde yer aldığı bu cadde Budapeşte’nin en geniş ve en şık caddesi. Caddenin tamamı UNESCO Dünya Mirası listesinde. Burada dünyanın en ünlü markalarının mağazalarını, konsoloslukları, sanat galerilerini görebilirsiniz. Ayrıca bu yolun sonu Kahramanlar Meydanı’na bağlanır.
11) Kahramanlar Meydanı (Hösök Tere)
Macaristan’ın 1000.yılı için 1896’da yapılan meydan, Budapeşte’nin en büyük meydanı ve turistik destinasyonlarından biri. Şehir parkının hemen yanında yer alır. Meydanın bir tarafında Güzel Sanatlar Müzesi diğer yanında Çağdaş Sanat Müzesi vardır. Sanat müzeleriyle ilgilenenler burayı ziyaret edebilirler. Meydanın tam ortasında bulunan heykel Milenyum Anıtıdır. Anıtın arkasında ise Macar tarihindeki önemli kişilerin heykelleri yer alır.
12) Macaristan Tarım Müzesi (Vajdahunyad Kalesi)
İsim olarak baktığımızda çoğu gezginin ilgisini çekeceğini düşünmüyorum. Ancak Kahramanlar meydanını geçip parka doğru ilerlediğinizde buradaki güzel yapılardan biri olan bu tarım müzesi sizi karşılayacak. Müzenin içeriği bizim de çok ilgimizi çekmedi ancak kaleyi bir çok açıdan fotoğrafladık. Ne yalan söyleyelim kaleler şatolar pek ilgimizi çekiyor, gittiğimiz yerlerde böyle yapılar görmek mutlu ediyor. Buralarda bir de cafe var, dinlenip bir kahvelerini içtik.
13) Szechenyi Termal Hamamı
Budapeşte’ye Osmanlı’dan yadigar kalan hamamlar, bugünlerde özellikle turistler için bayağı ilgi çekici görünüyor zira gittiğimizde oldukça kalabalıktı. Gittik dediysem hamama girmeyecektik içerisini ne kadar gezebiliriz diye bakarken kış günü ciddi bir kalabalık olduğunu fark ettik. Şehirde bir çok hamam var ama burası turistik olarak en popüleri.
Ziyaret saatleri ve fiyatlarla ilgili güncel bilgiler şurada..
Akşam Peşte tarafından Parlamento binasını tekrar görmek istedik. Yakından bir kaç fotoğraf daha çektik. Açken biz, biz değiliz. Buradan Budapeşte’nin meşhur yemeklerini yemeye.
Yemekleri ve mekanları beğendiğimiz bir kaç ‘Budapeşte’ mekanı da eklemek istiyorum.
14) Karavan Street Food
Karavan açık havada oturup yerel tatlardan atıştırmak için çok güzel bir mekan. ”Açık hava”yı biraz daha açayım. Hava 5 dereceyken de bayağı açık. Eldiveni çıkarıp yiyelim bir zahmet.. Bu mekan ceplerimizi de düşünüyor, ucuza doymak garanti.
Budapeşte rehberi hazırlayıp bu noktaya kadar ‘Langos’ dememiş olmak da ayrı bir başarı. Zira bir Budapeşte rehberi Langossuz düşünülemez. Karavan’da yediğimiz Langos bayağı bir güzeldi. İsminin değişik olduğuna bakmayın, bu kocaman doymalık bir pişi, hamur kızartması. İster sade, ister paprika veya peynirle yiyebilirsiniz.
15) Szimpla Kert
Bu ‘Ruin Bar’ anlatılmaz yaşanır. Daha önce Budapeşte’ye gelmediyseniz burasının daha önce gördüğünüz hiç bir bara benzemediğini söylemeliyim. Ben susayım, fotoğraflar konuşsun..



16) New York Cafe
Kapısında girmek için sıra beklediğiniz, turist kalabalığına aldırmazsanız mimarisiyle yemek yerken kendinizi saraylarda hissedeceğiniz mekan. Biz yemek sonrası tatlı yemek için gittik. Açıkçası lezzet olarak mekanın güzelliğine göre beklentilerin altında, üstelik biraz da pahalı. Ancak bazen yediğiniz yer daha çok tat veriyor. Bu da bir kerelik bir deneyim, gidilip görülebilir.
Budapeşte Gezi Rehberi ile ilgili notlar;
*Bir akşam şehirde gezinirken, çok hoş ve tarihi bir mekanın önünde büyük bir kalabalık gördük. İçerisi de bir o kadar kalabalıktı. Sonradan burasının bir tiyatro salonu olduğunu anladık. İçeride ve dışarıda bekleyen herkes çok hoş giyinmişti. Spor kıyafetlerimize ve sırt çantalarımıza aldırmadan içeri girdik. Önce içeridekilerin tuhaf bakışları üzerimize dikildi. Üzerimize alınmadan biraz daha ilerledik. Sonra bakışların kılık kıyafetimize dikildiğini fark ettik ve bir görevli yanımıza gelip orada ne aradığımızı sordu. Utanç ve şaşkınlık içerisinde bilet nereden alabileceğimizi sorduk. Tabi bu bir bahaneydi, kendimizi nasıl dışarı attığımızı bilemedik.
*Yukarıdaki örnek dışında Macar halkı gerçekten çok yardımsever. Yol bile soruyor olsanız yardım etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
*İngilizce ve para bozdurma konularında hiç sıkıntı çekmedik.
*Evsizler çok ve her yerde. Sanırım soğuk nedeniyle özellikle metro duraklarında çok fazla evsiz vardı.
*Gulaş çorbası, chicken paprika yemeği ve strudel tatlısı Macaristan’a özgü tatlardan, deneyebilirsiniz.
Budapeşte Gezi Rehberi yazımızı beğendiyseniz ve faydalı bulduysanız sosyal medyada paylaşıp bize destek olabilirsiniz. Yeni yazılardan haberdar olmak için aşağıdaki adreslerden bizi takip edebilirsiniz.
Instagram: gezigunluklerimiz
Facebook: gezigunluklerimiz